‘TÜRKİYE TARIMSAL HASILA ANLAMINDA DÜNYADA İLK 10 ÜLKE İÇERİSİNDE’
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Erbaa ilçesi ziyaretinin ardından kent merkezine geldi. Tokat Valisi Abdullah Köklü’yü makamında ziyaret eden Bakan Yumaklı, daha sonra İl Özel İdaresi toplantı salonunda yapılan sektör toplantısına katıldı. Bakan Yumaklı, burada yaptığı konuşmasında, “Türkiye Yüzyılı anlamında hedeflerimiz çok büyük. Özellikle bütün dünyada stratejik bir sektör olarak kabul edilen tahıl koridoru da dahil olmak üzere hem konjonktürel hem de iklimsel ya da bizim yeni normal dediğimiz, salgın hastalıklar, göç olayları, nüfus artışları aklınıza ne geliyorsa, o yeni normal dediğimiz, bizleri etkileyen, özellikle de tarımı çok yakından etkileyen hususlar artık bütün dünyada ülkeler tarafından algılanmış vaziyette. Su başta olmak üzere herkes toprağını, kaynaklarını korumak üzere bir gayret içerisinde. Biz de bu bağlamda ülkemizin ihtiyacı olan her konuda, Tarım ve Orman için konuşuyorum, Türkiye’nin her bir tarafını karış karış geziyoruz. Gerek ben, gerekse arkadaşlarım tabiri caizse şu anda bakanlıkta kimse kalmadı diyebilirim. Herkes sahada. İstiyoruz ki bugüne kadar evet çok büyük başarılar elde etti bu sektör. Üretici olması gerektiğinin çok çok daha da üzerine çıktı. Ancak bizim farklı şeyler yapma zamanımız geldi. Dün itibarıyla bitkisel üretimle alakalı, bu yılın başı itibarıyla hem hayvansal üretim hem de su ürünleri başlıklarında tarımsal üretim planlamasını hayata geçirilmesi 40 yıldır konuşulan bir meseleydi. Hep de şikayet edilen bir husustu. Artık bizim ülkemizde de bu tarım üretimi, tarımsal üretim bir planlama dahilinde olsun. Biz uzun ve zorlu bir süreçten sonraki çalışmalarda, bunların tohumlarını atan, bu çalışmaların ilk taşlarını döşeyenler de dahil olmak üzere katkısı bulunan kimler varsa, çok çok teşekkür ediyorum. Netice itibarıyla biz tarımsal üretim planlamasının hayata geçirmiş olduk” dedi.
Bakan Yumaklı, konuşmasının devamında, “Artık bizim kontrol edebildiğimiz, edemediğimiz hususları kıyasladığımızda kontrol edemediğimiz çok daha fazla etkili olduğu döneme girmiş olduk. Mesela iklim değişikliği. Bunun getirdiği suyla ilgili, gerçi Tokat’ın böyle bir sıkıntısı yok ama suyla alakalı emin olun Türkiye’de, dünyada etkisi ve yetkisi olanlar, bu kaynağı nasıl en verimli bir şekilde kullanabiliriz ve bu kaynağı tüketen tarım sektörü ki yüzde 77’sini kullanıyor suyun, bu sektörü nasıl daha verimli bir üretim yapar hale getirebiliriz diye bunun derdinde. Biz de bu devrim niteliğindeki kararlarla, bu yapısal dönüşümlerle, tarımsal üretim planlamasını bütün başlıklarıyla artık yürürlüğe geçirmiş olduk. Buna göre suyu merkeze alıp, artık 13 efsane stratejik üründen başlayacağız. Daha sonra halkayı genişleteceğiz. Mümkün olduğu kadar ürünleri dahil edeceğiz. Hem üretenin ürettiğini, emeğini bir hakkın kazanmasını sağlayacak hem de ülkenin gıda arz güvenliği alakalı bir sorununun olmaması için ve bunun üzerine de ihracatla alakalı avantajlarımızı elde etmek için çalışacağız” diye konuştu.
İşlenmeyen tarım arazilerinin tekrar tarıma kazandırılması noktasında da çalışmalarının olduğunu söyleyen Bakan Yumaklı, şunları ifade etti:
“Buradan bunu tekrar söyleyelim. Bu başlıkta hiçbir zaman için biz o mülkiyet sahiplerinin mülkiyetiyle ilgili bir tasarrufta bulunmadık, devlet olarak. İstediğimiz şey buraların ekilmesi ve tarımsal üretime dahil olması. Bununla ilgili coğrafi bilgi sistemler de dahil olmak üzere teknolojiyi tamamen kullanır durumdayız. Bununla ilgili, ilk bir sene bittiği andan itibaren o bir senelik süre içerisinde bizim teknolojik olarak tespit ettiğimiz arkadaşların da yerinde teyit ettiği, ekilmeyen arazi varsa onların sahiplerine mesajla diyeceğiz ki, bakın bir sene geçti burası ekilmiyor, önümüzdeki sene de hala ekilmezse o ikinci senenin sonunda mülkiyeti sizin, biz ona karışmıyoruz. Ancak burayı biz devlet olarak kanunun bize verdiği yetkiyle önce o bölgedeki sivil toplum kuruluşları, önder, çiftçiler, ziraat odaları bunlara kira için teklif edeceğiz. Bu kiranın belirlenmesi de bir komisyon marifetiyle olacak. Elde edilen kirayı da biz o mülkiyetin sahibi kimse onun hesabına yatıracağız. Duymuşsunuzdur. Çok bizim bile aklımıza hayalimize gelmeyen senaryolar, işte devlet bu arazileri çökecek, bunları alacak şirketlere verecek falan diye. Bunun spekülasyonunu yapanlar alemi nasıl bilirsin? Kendin gibi de bir laf var. Demek ki akıllarından böyle bir şey geçiyor ki bunları maalesef olacak diye. Kamuoyunu meşgul etmeyi başardılar bir süre ama biz doğruyu söylüyoruz. Doğruyu söylemeye de devam edeceğiz. Türkiye tarımsal gelir, tarımsal hasıla anlamında dünyada ilk 10 ülke içerisinde. Bu potansiyelimizi koruyup kollamak için işte bütün bu politikaları üretiyoruz. Eğer hiçbir şeye dokunmazsak, hiçbir şey yapmazsak 2030 senesinde bu ülke su fakiri bir ülke olarak artık o kategoriye girmiş olacak. Dolayısıyla her işimizde mutlaka bunlara dikkat ediyoruz.” (DHA)