Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in, Trump’ın savaş sonrası planının bir parçası olarak Gazze’ye geçiş dönemi için liderlik edebileceğine dair söylentiler dolaşıyor. Birçok isim bu fikre sert tepki göstererek tepki gösterdi.
Hamas Siyasi Büro üyesi Hüsam Badran, Filistin halkının “velayete muhtaç küçükler” olmadığını belirterek, “Gazze veya Batı Şeria ile ilgili her türlü kararın, dış güçlerin dayatması değil, ulusal mutabakatla çözülmesi gereken Filistin’in iç meseleleri olduğunu” ekledi. Blair’in, Gazze Şeridi’ni yönetmekten ziyade, 2003’te ABD’nin Irak işgalindeki rolü nedeniyle yargılanması gerektiğini de sözlerine ekledi. “Blair ile bağlantılı her türlü plan, uğursuzluktur.”
Avrupa Parlamentosu’nun Fransız-Filistinli üyesi Rima Hassan, dolaşan söylentilere tepki göstererek, “Filistin’i sömürgesizleştirmek, onu TÜM sömürgecilerden kurtarmak anlamına gelir” dedi.
Yunanistan’ın eski maliye bakanı ve yazar Yanis Varoufakis, kendisini böyle bir rol için öne çıkarmasının “klasik Blair” olduğunu söyledi. X’te yazdığı yazıda, “Kendisi de bir savaş suçlusu olan Varoufakis, beyaz yerleşimcilerin sömürge projelerinin en güzel geleneğine uygun olarak, Donald Trump adına İsrail soykırımının gerçekleştiği yeri yönetmek için beş yıllık bir görevlendirme talep ediyor,” dedi.
Arap-İngiliz Uzlaşma Konseyi Direktörü Chris Doyle, Times Radio’ya yaptığı açıklamada, Blair’in Ortadoğu’daki sicilinin, 2003’te Irak’a karşı yıkıcı ve yasadışı bir savaşta George Bush’u desteklemesi de dahil olmak üzere, “gurur duyulacak bir şey olmadığını… Filistinlilerin kendisine olan güvenini ve inancını kazanmadığını” söyledi.
BM Filistin uzmanı Francesca Albanese, “Tony Blair mi? Kesinlikle hayır.” diye yazdı.
Tarihçi ve yazar William Dalrymple ise şöyle diyor: “Blair’in Ortadoğu’daki mükemmel sicili göz önüne alındığında, ne ters gidebilir ki?”